fbpx

Yoga Eğitmenleri – Öğrencilerinizi Motive Etmenin 8 Yolu

Yoga Eğitmenleri olarak öğrencilerimizin ders esnasında kendilerini güvende hissetmeleri ve fayda alabilmeleri için üzerimize büyük görevler düşer. Her şeyden önce onların hayatında sadece birer rehber olduğumuzu; ne yaşantılarına ne de kişiliklerine müdahale hakkımız olmadığını kabul etmeliyiz! 

Bu durum günlük yaşantımız için de geçerlidir. Arkadaş, aile ve dost olarak fikir paylaşımı yapmak başkadır fikirlerimizi karşımızdakilere empoze etmeye çalışmak başkadır.  

Bir de son zamanlarda popüler olan düşüncelerini anlatırken açık konuşmak ile patavatsızlık ve egosal davranışlar arasındaki çizgiyi çoğu kişi doğru sınırlar dahilinde çizmekte zorlanır. 

İnsanoğlunun yaptığı en büyük hatalardan biri karşısındakinin hayatına müdahalede bulunma düşüncesidir. Bana göre bu durum tamamen olmamışlığın ifadesidir. Özellikle yoga yapan kişilerin kendilerini arayışları esnasında bulduklarını karşılarındaki insanlara  yansıtmaları sık görülen bir davranış biçimidir. İşte bu anda erdemli olan davranış; hem yoga eğitmenleri hem de öğrencilerin henüz yoga yolunda atılacak çok ama çok adımları olduğunu anlayabilmeleridir. 

Yoganın 8 kolunda da benzer bir durumdan bahsedilir. Sekizinci seviye olan Samadhi aşamasına gelindiğinde, kişi “ben artık aydınlandım, diğerlerinin göremediği gerçekliği görebiliyorum” dediği anda ilk aşamaya geri düşmüş kabul edilir. 

Yoga tamamen kişiye özgüdür. Her beden, her zihin ve her ruh birbirinden binlerce farkla ayrılır. Ders verdiğimiz her sınıfta farklı düşünce yapılarına, hatıralara, deneyimlere ve yeteneklere sahip kişiler bulunur. En güzeli de budur ya! Günlük hayatta bir araya gelmeyecek bu insanlar aynı sinerjide ortak bir amaçla hareket ederler. En güzelin yanında en zoru da budur! Tüm bu farklılıklara rağmen her birini aynı sinerjiye davet etmek ve orada tutmayı sağlamak yoga eğitmenleri olarak rehberin görevidir. 

Bu görevi yerine getirebilmenin en büyük anahtarı öğrencilerimize karşı doğru dili kullanmaktır. Zorlamak, dikte etmek, olumsuzlukları hatırlatmak yerine yumuşak tavırlar, motive edici ve yumuşak sözcükler kullanmak gerekir. 

Dediğim gibi her birey birbirinden sonsuz olasılıkta farklılaşabilir. Dolayısıyla tek bir doğruyu kabul etmenin yoga anlayışına sığamayacağını düşünüyorum. Ayrıca herkesin her söyleneni aynı şekilde algılamasını beklemek de yapılacak en büyük hatalardan biri olur. Derslerini daha eğlenceli ve akıcı hale getirebilmek için yoga eğitmenleri ve adaylarına benim tavsiyem farklı cümleleri ve farklı anlatım tarzlarını tek bir dersin içerine yerleştirmeledir.

İşte Öğrencilerimizi Motive Etmemize Yardımcı Olacak Olan 8 İpucu:

1

DENEMEYE DAVET ETMEK

Öğrenciler bazen daha önce yapmadıkları bir pozu gerçekleştirmeye çalışırken güçlük çekebilir ve yapamayacaklarını düşünebilirler. Böyle durumlarda yapılacak en güzel hamle bu pozu daha önce sıklıkla pratik etmediklerini hatırlatıp, beden ve zihin koordinasyonu için kendilerine zaman tanımalarını söylemek ve sadece denemeye davet etmektir. Bu çaba sonrası daveti kabul etmek ya da etmemek öğrenciye kalır.

2

FARKLI VARYASYONLAR

Yine yoganın kişiye özgü olmasından yola çıkarak öğrencinin kendini rahatsız hissettiği bir poz içerisinde kendisine özgü varyasyonlar yaratmak ve pozdaki ufak değişikliklerle öğrencinin kendisini pozda derinleşmeye başlarken bulmasına yardımcı olur.

yoga eğitmenleri

3

GÖZLERİ KAPAMAYI DENEMEK

Genel yaşamları içerisinde güven ve endişe problemleri ile yaşayan bireyler gerek hareketler gerekse meditasyonlar esnasında gözlerini kapamaktan çekinirler. Bu kişilerin bilinçaltlarında gözlerini kapadıkları zaman gelecek tehlikelere karşı hazırlıksız yakalanacakları düşüncesi bulunmaktadır. Dolayısıyla ufak ufak yapılan gözleri kapama çalışmaları hazır olduklarında bu düşünceden arınmalarına yardımcı olacak, öğretmen ile öğrenci arasında inşa edilen güven hissi derslerdeki motivasyonu artıracaktır. Unutmadan söylemeliyim ki böylesine hassas bir konuda kesinlikle zorlayıcı tavırlardan kaçınılmalıdır. Öğrenci istemediği sürece bir saniye bile olsa gözlerini kapatması konusunda diretmemek gerekir. 

4

DOKUNMAK İÇİN İZİN İSTEMEK

Günümüzde yoğunlaşan online ders pratikleriyle yerinde yapılan uygulamalar azalmış olmasına rağmen hala hali hazırda kamp ve inziva eğitimlerinde öğrenci ile öğretmen birebir fiziksel temasta bulunmaktadır. Çoğu öğrenci eğitmeninden dokunarak yönlendirmeler almaktan memnun kalır ve derinleşmesine yardımcı olduğunu hisseder ancak kendisine dokunulmasını istemeyen kişiler de olabilir. Bu gibi durumlarda kişiye ‘size dokunabilir miyim?’ sorusunu yönelterek izin isteyebiliriz. Reddedilecek olursanız lütfen bozulmayın ve karşınızdakinin kişisel sınırlarına saygı gösterin. 

Male Yoga Teacher Gently Touching Female Practitioner's Back During Hatha  Practice by VISUALSPECTRUM - Anonymous, Therapy - Stocksy United

5

DERS İÇERİSİNDE ÖZGÜRLÜK

Yoga kişiyi sınırlandırmak ve kesin kalıplara sokmak için değil tersine bireyi özgürleştirmek için vardır. Derslere başlarken yoga eğitmenleri öğrencilere bunu hatırlatmak adına istedikleri zaman bulundukları pozdan acele etmeden çıkarak balasana ya da savasana gibi pozlara geçiş yapabilecekleri bilgisini vermek ortamın daha derse başlamadan yumuşamasına ve kişinin kendini özgür hissetmesine yardımcı olur.  Aynı zamanda öğrencinin ders içerisindeki zorlayıcı hamlelerden uzak kalarak, farkındalığını artırıp, kendisini tanımasını ve sakatlanma riskini düşürmesini sağlar. 

6

KENDİ DURUŞUNU YARATMAK

Yine özgürlük hissinden yola çıkarak söyleyebilirim ki derslerde uygulanan pozlarda biz eğitmenlerin en rahat olduğu yer değil öğrencinin kendini en rahat hissettiği yer önemlidir. Öğrenci ders içerisinde istediği meditasyon pozunda oturabilir, ellerini dilediği mudraya yerleştirebilir. Savasana’dan kalkarken hiçbir zaman öğrencilerime kesin komutlar vermeyişimin nedeni; yaşadıkları deneyim sonrası kendilerine tekrar kısıtlanmış dünya kurallarını hatırlatmak istemeyişimdir. Ya da trikonasana pozu içerisinde kalçasının dönüşünde sınırlar yaşayan bir öğrencinin kalçasını alıp da olması gereken yöne zorla çevirmek yerine farklı varyasyonlar içerisinde onu limitinde bırakmak en uygun davranış olacaktır. Matın üzeri biz yoga severlerin en güvenli hissettiği en özgür olduğu yer olmalıdır, yaşadığımız deneyimler komut ve sınırlandırma değil içsel dönüşüm hedeflidir. 

7

HER AŞAMA FAYDALI

Yoga bir yarış değildir. Kimin hangi harekette nerede, hangi aşamada olduğu bir diğerinin ilgi alanı içerisinde olmamalıdır. Yogaya ilk başladığım yıllarda ilgili olduğum spor dalları nedeniyle yoga asana uygulamalarımda beden avantajımı kullandığımı söyleyebilirim. O günlerde yoga, toplumumuzda yeni yeni yayılmaya başlıyordu. Bir gün öğretmenim diğer öğrencilerin yoga hakkındaki düşüncelerine bir açıklık getirme ihtiyacı duymuş olmalı ki, bedenine takılıp diğer öğrencilerle aynı sınıfta olmaktan rahatsız olanların yoga yapmaktan vazgeçtiğini pilates ve benzeri özel derslere geçmek istediğini söylemişti.

yoga eğitmenleri

Evet yoga bu demek değildi, hareketlerde gösterdiğim başarının %1’ini felsefede gösterememiş olan ben, o duruşların kaçının gerçek faydasını görmüş ve aynı Jigar Gor’un da söylediği gibi o son noktaya ulaşana kadar yolda edindiğim deneyimleri ne kadar sindirebilmiştim? Fiyakam çok uzun sürmedi, ben de çoğumuz gibi sınırlarımı aceleci tavırlarla zorlarken ufak sakatlanmalar yaşamaya başladım. Ancak şu anda bedenimdeki o ufak izlerin hepsine teşekkür ediyorum. Ne aradığımı bile bilmeden ilerlerken gerçek farkındalık yolunda attığım adımlardı onlar.

Yoga bir diğerinin ne yaptığı değil senin nerede olduğundur. Öne eğilmek isterken yere avuç içleri ile dokunan bir kişi ile bedeni el parmak uçlarına kadar gitmesine izin veren biri aynı fayda içerisinde olacaktır. Önemli olan her ikisi için de limit noktası olan bu aşamaya gelene kadar yolda nelerle karşılaştıklarını fark edebilmeleridir.

8

TECRÜBE/ÖRNEK PAYLAŞMAK

Ders içerisinde yaptığı hareketlerde umutsuzluk yaşayan öğrencilere kendimizden örnek vererek bizlerin de tüm bu aşamalardan geçtiğimizi onları ne kadar iyi anlayabildiğimizi söylemek öğrencilerimizin motivasyonunu artırır. Kaçımız tüm asanalara daha ilk dersimizden hakkını vererek yerleştik? Yoga sabır ister biz eğitmenlerse bu sabır yolcuğunda öğrencilerimizin en büyük umutları ve motivasyon kaynaklarıyız. 

Yoga Sutra’lara göre Patanjali yogaya başlamak isteyenlerin öncelikle buna hazır olması gerektiğini söylemiş. Bir eğitmen olarak hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadan, öğrencilerimizin tepkilerini kişisel algılamadan yolumuza devam etmek gerekir. Her öğrenci kendine uygun nitelikte bir öğretmen arayışı içerisindedir, onlara uygun olmadığınız kötü bir eğitmen olduğunuz anlamına gelmez. Uygun olmadığımız ya da henüz hazır olmayan öğrencilerimizi serbest bırakmalıyız. Bir gün bir yerde belki de başka bir öğretmenle yollarını aydınlatmalarını temenni etmek, sabırla ve azimle ilerlediğimiz bu yolda bizi ışığa götürecek en büyük erdemlerden biri olacaktır.  

Sevgiyle ve Yogayla Kalın

Namaste

Nadiye Gülkan Türkdoğru

OmSiva Yoga Okulu / Ataşehir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir